Kara Gözler…
Gözün insan hayatındaki önemini bilmem uzun uzun anlatmaya gerek var mı? Bu kadar önemli bir organla ilgili zengin bir folklorun oluşacağı da son derece doğal…
Gözün insan hayatındaki önemini bilmem uzun uzun anlatmaya gerek var mı? Bu kadar önemli bir organla ilgili zengin bir folklorun oluşacağı da son derece doğal…
Dağlara septim ekin Giderdim elimdekin Bir gavur bir Müslüman Olmasın benim tekim Dağlar dağlar yâr yaman dağlar Bülbül gül için…
Doğanın yeniden dirilişi bahar… Cana can katma zamanı. Gün vuranda ılgıt ılgıt eriyen karların, geride mor sümbüllü, sarı çiçekli dağlar bıraktığı mevsim… Uçsuz bucaksız yeşilliklerin üstüne sarı, mor, beyaz, pembe, kırmızı çiçeklerin, yıldızlar gibi serpildiği yıl çağı bahar…
Çocuk… Bir halk bilmecesinde yer aldığı gibi “Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz” bir sevgili varlık… Evlerin neşesi, sesi, soluğu çocuk… Yüreklerdeki düğüm düğüm sevgi… İster kara, ister beyaz; teni, dili ne olursa olsun, mutlak sevilen, sevilebilen tek insanoğlu… Çocuk, çocuklarımız, yeryüzünün melekleri çocuklarımız…
İnsanoğlu, iç dünyasında sayamayacağımız kadar yoğun duygular taşır. Sayısız duygu ile beslenir, zengin bir duygu ortamında yaşar. Bu duygular arasında kuşkusuz; sevgi ile nefret, iyi ile kötü, güzel ile çirkin, doğru ile yanlış hep bir potada bulunur.
Bir kimseye yapması ya da yapmaması gereken şeyler için söylenen sözlere literatürümüzde öğüt diyoruz.
Anadolu insanının yüreğinden kopup gelen, son derece anlamlı, samimi söyleyişlerle süslenmiş, onun engin insan sevgisiyle yoğrulmuş duygularını belirler ağıtlar
Türkülerimiz işlediği konular bakımından koca bir derya… Öyle türkülerimiz var ki bunlarda yaşam sevinci fışkırır durur. İşte bu türkülerde halk; dünya güzelliklerine karşı asla ilgisiz değildir. Bir çiçeğe, bir ağaca, bir kuşa, bir buluta, hele hele bir güzele bakarken duygu denizinde boğulur gider.